Üç yabancı, kendi hayatlarını derinden sarsan beklenmedik ve çıkmazlarla dolu olaylar yaşadıktan sonra, kaderin onları hiç kimsenin olmadığı, izole bir ormanın ortasındaki gizemli bir kulübeye yönlendirdiğini fark eder. Her biri, geçmişlerinin yükü ve karşılaştıkları travmalarla mücadele etmektedir.

Kulübeye tek tek ulaşan bu kişiler, burada yalnızca fiziksel hayatta kalma mücadelesi vermez; aynı zamanda içsel korkularıyla, açlık ve soğukla başa çıkmak zorunda kalır. İlk başta birbirinden uzak duran ikili, zamanla ortak bir amaç ve paylaşılan tehlikeler aracılığıyla aralarında gizemli ama güçlü bir bağ kurar.

Ormandan çıkmanın tek yolunun birlikte hareket etmek olduğunu anlayan grup, hem zekâlarını hem de cesaretlerini kullanarak hayatta kalma stratejileri geliştirir. Bu süreçte, yalnızca fiziksel değil, psikolojik dayanıklılıklarını da test eden olaylar yaşanır; sırlar açığa çıkar, güven sınanır ve gerçek bağlar ortaya çıkar. Hikâye, insanın zorluklar karşısında dayanışma, içgüdü ve keşif yoluyla hem kendini hem de başkalarını nasıl hayatta tutabileceğini sürükleyici bir şekilde anlatır.