Gerçek bir dava dosyasından beyaz perdeye uyarlanan bu çarpıcı film, cesur bir gazetecinin, halkın gözünde itibarlı ve saygıdeğer görünen bir siyasi liderin karanlık sırlarını gün yüzüne çıkarma çabasını konu alıyor. Film, gazeteciliğin sınırlarını, etikle çıkarın çatıştığı noktaları ve güce karşı doğruların nasıl bir bedelle savunulduğunu etkileyici bir biçimde işler.

Olaylar, başta yalnızca bir söylenti gibi görünen bir iddiayla başlar. Ancak kararlı gazeteci, yaptığı araştırmalar sonucunda, liderin yıllardır ustalıkla gizlediği ahlak dışı davranışlara ve skandallara ulaşır. Gerçekleri ortaya çıkarmak ise düşündüğünden çok daha zordur; medya baskısı, siyasi tehditler ve kişisel yıpratmalar arasında kalan gazeteci, hem mesleki hem de ahlaki bir sınavdan geçmek zorundadır.

Mahkeme süreciyle birlikte film; ifade özgürlüğü, gazetecilik etiği, kamunun bilme hakkı ve gücün yozlaştırıcı etkileri üzerine derin bir sorgulama sunar. Gerilim ve dram öğeleriyle harmanlanan hikâye, sistemin çürümüşlüğünü ve bireysel cesaretin nelere mal olabileceğini gözler önüne sererken, izleyiciyi düşündürmeye ve sarsmaya devam eder. Gerçek olaylara dayanan yapısı ise filmin etkisini katbekat artırır.