Mason Bradley’nin hayatı, uzun süredir öncelik verdiği hukuk kariyeri ve sona eren nişanı sonrası, beklenmedik bir şekilde vefat eden kardeşinin çocuklarının tek yasal vasisi haline gelmesiyle tamamen değişir. Bir anda, düzenli ve yoğun hayatı, çocukların getirdiği kaos ve sorumluluklarla dolu yeni bir gerçeklikle yüzleşmek zorunda kalır. Mason, kariyer hedefleri ile ailevi yükümlülükleri arasında sıkışıp kalırken, hem kişisel hem de profesyonel yaşamını derinlemesine değerlendirmek zorundadır. Bu zorlu süreç, ona hayatta neyin gerçekten önemli olduğunu anlamasını ve geçmişteki pişmanlıklarını sorgulamasını sağlar. Çocuklarla birlikte geçirdiği zaman, onun için beklenmedik bir aydınlanma yolculuğuna dönüşür ve hayatını yeniden şekillendirmesine yardımcı olur.