1952 yılında geçen bu hikâye, uzun geçmişiyle tanınan ve 250 yıl önce korsanların uğrak limanı olan Grey Rocks adlı kasabada yaşanır. Korsanın Geçidi adlı bu öykü, 12 yaşındaki Jim’in iç dünyasına odaklanır. Babasının ölümünün ardından duygusal bir boşluk içinde olan Jim, okulda her gün uğradığı zorbalığa rağmen ayakta kalmaya çalışır. Onu hayatta tutan şey ise, hayal gücünün parlaklığı ve içindeki sönmeyen macera arzusu olur.

Bir fırtına sonucu küçük yelkenlisiyle Grey Rocks’a sığınan gizemli Kaptan Johnson’ın gelişi, Jim’in hayatında bir dönüm noktası olur. Kaptan, kısa sürede Jim için bir dost, bir akıl hocası ve hayata dair yol gösterici bir figüre dönüşür. Jim’e kendi ayakları üzerinde durmanın, kararlılığın ve cesaretin ne anlama geldiğini öğretir. Bu yeni dostluk sayesinde Jim, içinde gizli kalan özgüveni keşfeder ve kendi hayatının dümenine geçmeye başlar.

Ancak Kaptan Johnson göründüğü kadar basit biri değildir. Davranışları, bilgisi ve Grey Rocks hakkında anlattıklarıyla Jim’de bir kuşku uyanır. Acaba bu yaşlı adam, iki yüzyıl önce bu kasabada yaşamış ünlü korsan Charles Johnson’ın ta kendisi olabilir mi? Jim, bu sorunun peşine düşerken Kaptan’la birlikte geçmişin izlerini süreceği gerçeküstü bir yolculuğa çıkar.

Geçmiş ile günümüz arasında kurulan bu büyülü bağ, Jim’e sadece tarihi değil, kendi kimliğini de yeniden anlamlandırma imkânı tanır. Bu yolculuğun sonunda Jim, artık yönünü belirleyebilecek kadar güçlü, kararlı ve umut dolu bir birey olarak geri döner.

Korsanın Geçidi, kayıplarla yüzleşmenin, hayal gücünün iyileştirici gücünün ve rehberliğin bir çocuğun hayatını nasıl baştan yazabileceğinin etkileyici bir anlatısıdır.