Grace, genç yaşında hayatını alt üst eden bir trajediyle yüzleşmek zorunda kalmış bir kadındır. Kendi parçalanmış hayatını toparlamak için çocukluğunun geçtiği aile çiftliğine geri döner. Ancak bu tanıdık mekan, onun için huzur bulduğu bir yuva olmaktan çok uzaktır. Karanlık ve gizemli olaylar, Grace’in dünyasını yeniden altüst ederek onu deliliğin sınırlarına kadar sürükler.

Gecelerin huzursuz sessizliği içinde, çiftlikte aniden ortaya çıkan bir gölge figür Grace’i takip etmeye başlar. Kimi zaman penceresinin kenarında, kimi zaman uzak tarlaların derinliklerinde beliren bu karanlık siluet, onun her anını rahatsız eder. Dahası, gece çöktüğünde çiftlikte görülen hayaletimsi bir kadın, geçmişin sırlarını ve acılarını Grace’e yeniden hatırlatır. Bu tuhaf varlık, onun bilinçaltında bir fırtına yaratırken, gerçekle hayal arasındaki çizgiyi giderek bulanıklaştırır.

Grace, yaşadığı bu garip olayların kaynağını anlamaya çalıştıkça, hem kendi akıl sağlığını hem de aile geçmişine dair derin sırları sorgulamaya başlar. Çiftlikte uzun süredir saklanan bir karanlık mı, yoksa onun zihninin yarattığı bir yanılsama mı? Bu soruların peşinde Grace, kendi korkularıyla yüzleşmek zorunda kalır ve bu süreçte hem geçmişin hem de geleceğin gölgeleriyle mücadele eder.

Sonunda, Grace’in yaşadığı bu olaylar sadece onun trajedisinden doğan hayaller mi, yoksa henüz ortaya çıkmamış, korkunç bir felaketin habercisi mi? Bu etkileyici hikaye, gerilimi ve duygusal derinliği harmanlayarak, kaybın, korkunun ve gerçeklerin acımasız yüzleşmesini ele alıyor.