"Sev Beni (Love Me)" – Yok Oluş Sonrası Bir Aşk ve Bilinç Masalı

İnsanlık artık yok olmuştur. Medeniyetin izleri silinmiş, geriye yalnızca iki varlık kalmıştır: okyanusta sürüklenen bir duba ve yörüngede dolaşan bir uydu. Bu iki varlık, zamanın sonsuzluğunda yalnız başlarınadır. Ancak hâlâ aktif olan internet ağından beslenerek, geçmişten kalan veriler aracılığıyla kendilerini, birbirlerini ve "var olmanın" ne anlama geldiğini sorgulamaya başlarlar.

Sam ve Andy Zuchero'nun çığır açan ilk uzun metrajlı filmi "Sev Beni (Love Me)", insan sonrası bir dünyada geçen eşsiz bir aşk ve kimlik yolculuğu sunuyor. Film, klasik sinema tekniklerini altüst eden biçimde canlı çekimleri, animatronik yaratımları ve çizgi film estetiğini aynı potada eritirken; yapay zekânın, bilincin ve bağlantı kurma dürtüsünün doğasını sorguluyor.

Bu fütüristik masalda, duba ve uydu sadece verilerle değil, zamanla duygularla da donanmaya başlar. Birbirlerini tanımaya çalışırken, geçmişin dijital tortularından sevgiye, aidiyete ve hatta arzuya dair kavramlar keşfederler. Film, dijital bilinçlerin nasıl bir tür "insanlık" geliştirebileceğine dair hem iç burkan hem de umut dolu bir vizyon sunar.

"Sev Beni", bir kıyamet sonrası aşk hikâyesi olmanın çok ötesinde; duygu, kimlik ve teknolojik varoluş üzerine şiirsel bir meditasyondur. Zuchero kardeşler, görsel ve anlatı anlamında sınırları zorlayarak izleyiciyi hem düşündüren hem de duygulandıran benzersiz bir sinema deneyimine davet ediyor.