District 9 tarzında, ayakları yere basan, gerçekçi bir bilim kurgu filmi olan bu yapım, mahremiyet ile gözetim arasındaki gerilimi derinlemesine işliyor.

Filmde, yakın gelecekte geçen bir hikâyede, toplumun teknolojik gelişmeler sayesinde her hareketinin izlenebilir hale geldiği bir dünyada, sıradan bir vatandaşın hayatına odaklanılır. Ana karakter, devlet destekli bir gözetim şirketinde çalışırken sistemin karanlık yüzünü keşfeder ve gizli bir bilgi sızıntısı onu hem bir hedef hem de bir umut ışığı haline getirir.

Yapay zekâ destekli denetim sistemleri, yüz tanıma teknolojileri ve kişisel verilerin manipülasyonu gibi günümüz dünyasına doğrudan gönderme yapan unsurlarla, film izleyiciyi şu sorularla yüzleşmeye zorlar: Güvenlik için mahremiyetten vazgeçmek ne kadar doğru? Ve bizi gerçekten kim izliyor?

Toplumsal gerilim, siyasi paranoya ve kişisel uyanış temalarını harmanlayan bu yapım, District 9’un sosyopolitik altyapısını aratmayacak şekilde izleyiciyi hem düşündürüyor hem de gerilim dolu bir hikâyeyle sarsıyor.