1941 yılının Amerika’nın güneyinde, savaşın gölgesinde küçük ve sakin bir kasaba yer almaktadır. Kasabaya yaralı ve bitkin halde gelen Asyalı Grover, geçmişin derin yaralarını taşıyarak yeni bir başlangıç aramaktadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında sevdiği eşini kaybetmiş olan iyi kalpli Ann, Grover’ı evinde ağırlayarak ona hem fiziksel hem de duygusal bir sığınak sunar. Ann’ın hayatı, komşusu Sophie’nin yalnız ve sessiz dünyasıyla kesişir; Sophie, dış dünyadan çekilmiş, kendi iç dünyasında huzur arayan bir kadındır. Üç farklı hayat, savaşın yarattığı acılar, kayıplar ve umut dolu anlarla iç içe geçerken, kasabanın bu küçük topluluğu birbirine destek olarak hayatta kalmanın, affetmenin ve yeniden başlamanın anlamını keşfeder. Bu dokunaklı hikaye, insan ruhunun zorluklar karşısındaki direncini ve iyiliğin gücünü gözler önüne serer.