Renee ve Valerie, ilişkilerinin dönüm noktasına gelmiş bir çifttir. Artık her kelime bir tartışmayı tetikler, her sessizlik daha da büyüyen bir uzaklığa işaret eder. Bu yıpranmışlığı onarmak umuduyla şehirden uzaklaşıp, bir grup arkadaşlarıyla birlikte doğanın ortasında bir dağ kulübesine gitmeye karar verirler.

Ancak kulübeye vardıklarında, arkadaşlarından hiçbir iz yoktur. Telefonlar çekmez, yollar kapanmıştır. İlk geceyi yalnız geçirirlerken, ilişkilerindeki eski yaraları didiklemeye başlarlar. Ancak aralarındaki gerginlik, kısa sürede dışarıdaki gerçek tehdidin gölgesinde anlamını yitirir.

Ormanın sessizliğini bozan gizemli sesler, kulübe çevresinde fark ettikleri izler ve kaybolan eşyalar... Çok geçmeden, kulübeye yalnız gelmediklerini anlarlar. Çevrede bir grup silahlı militan, kim oldukları ve neden hedef seçildikleri belirsiz olan Renee ve Valerie'yi adım adım izlemektedir.

Bu militanlar, dünyayı “temizleme” misyonuyla hareket eden fanatik bir grup, inançları uğruna her şeyi göze almış karanlık bir örgüttür. Ve onların gözünde Renee ve Valerie sadece bir çift değil, yok edilmesi gereken bir "tehdit"tir.

İkili, hem doğayla hem de insanın en vahşi haliyle yüzleşirken, hayatta kalmak için birbirlerine yeniden güvenmek zorundadır. Çünkü bu ölüm kalım mücadelesinde, aşkları kadar cesaretleri de sınanacaktır.