Tucker ve Dale, basit bir hafta sonu kaçamağı yapmak için göl kenarındaki yeni kulübelerine doğru yola çıkarlar. Göl manzaralı, huzurlu bir yer arayan ikili, yalnızca bazı tamirat işleri yapmayı ve doğanın tadını çıkarmayı planlamaktadır. Ancak yakınlardaki ormanda kamp yapan bir grup üniversite öğrencisi, Tucker ve Dale'in hayatını tamamen alt üst eder.

İlk başta her şey normal gibi görünse de, bir dizi yanlış anlaşılma sonucu işler hızla kontrolden çıkar. Genç öğrenciler, Tucker ve Dale’i garip, tehlikeli ve tuhaf insanlar olarak algılarlar. Gergin ve paranoyak bir şekilde, grup onları kötü niyetli olarak görmeye başlar. Ancak Tucker ve Dale, aslında oldukça masum ve iyi niyetli insanlardır. Kulübelerine gelen bu gençlerin yalnızca eğlenmek ve huzur bulmak isteyen sıradan insanlar olduklarını anlayan kimse yoktur.

Yanlış anlaşılmalar ve şanssız kazalar sonucu, Tucker ve Dale, gençleri savunmasız şekilde yakalayıp onlara zarar veriyormuş gibi görünürler. Öğrenciler, onların elinde esir kaldıklarına inanarak kaçmaya çalışırken, aslında ikilinin hiçbir kötü niyeti yoktur. Ancak her karşılaşma, kanlı bir şekilde devam eder ve komik kazalar birbirini takip eder.

Tucker ve Dale'in tatili, bir dizi trajikomik olayla iç içe geçer. Her iki taraf da birbirini tehlikeli olarak gördüğü için işler giderek karmaşıklaşır. Ama nihayetinde, her iki taraf da aslında sadece yanlış anlaşılmalar nedeniyle bir araya gelmişlerdir. Sonunda, tatil bittiğinde Tucker ve Dale, bir yandan öğrencilere ne kadar dostça bir şekilde yaklaşıyor olduklarını gösterirken, diğer yandan kahkahalarla dolu bir hikaye bırakmış olurlar.

Film, korku ve komedi unsurlarını birleştirerek, klasik “kötü adam” temasını tersine çevirir ve izleyicilere büyük bir eğlence sunar.