Hülya, Mehtap, Didem ve Arzu, yakın arkadaşları Yonca'nın evliliğe adım atmadan önce unutulmaz bir bekarlığa veda partisi yaşamasını isterler. Günlerce süren fikir alışverişinden sonra, işi biraz daha özel ve gösterişli hale getirmeye karar verirler. Hülya, bu konuda güçlü bir destekçiye sahiptir: Ülkenin tanınmış siyasi figürlerinden biri olan kocası İbrahim, büyük bir partinin Genel Başkanıdır. Hülya, kocasına baskı yaparak Yonca için havuzlu, şık bir villa kiralamasını sağlar. İbrahim, karısının ısrarlarına daha fazla dayanamaz ve kentin dışında, gözlerden uzak, lüks bir villa ayarlanır.

Parti günü geldiğinde, Hülya ve arkadaşları büyük bir heyecanla villaya varırlar. Ancak onları kapıda karşılayan manzara, hayal ettiklerinden çok farklıdır. Villanın sahibi Açelya, adeta kendi fantezi dünyasını bu mekâna kusursuz bir şekilde yansıtmıştır. Göz alabildiğine pembe bir atmosferle çevrelenirler: duvarlar pastel tonlarında boyanmış, her köşe başı peluş ayılarla, kalpli aynalarla, parlak taşlı abajurlarla süslenmiştir. Havuz başında yükselen devasa pembe at heykelleri ve iç mekânı dolduran Açelya'nın kendine ait iddialı, cesur pozlardan oluşan tablolar herkesin dikkatini çeker.

Kızlar, başta bu renkli ve absürt atmosferin büyüsüne kapılırlar. Kendi aralarında kahkahalarla dekorasyonu yorumlarken, eğlence yavaş yavaş başka bir boyuta taşınır. Parti planlarını unutarak, Açelya’nın eşyalarını kurcalamaya ve gizemli detayların peşine düşmeye başlarlar. Makyaj masalarındaki egzotik parfümler, gizemli mücevher kutuları ve Açelya'ya ait erotik hikâyelerle dolu defterler derken, adeta villa bir av sahasına dönüşür.