Sevgilisinden yeni ayrılmış ve hayatında yönünü kaybetmiş bir roman yazarı, biraz dinginlik ve ilham bulmak amacıyla Fas'ta bir yazarlar kampına katılır. Çölün huzur verici atmosferinde, yaşadığı duygusal çalkantıları ve yazarlık krizini atlatmaya çalışırken, kampın diğer sakinlerinden biri olan genç bir adamla tanışır. Bu genç adam da hayattaki seçimlerini sorgulamakta ve geleceğini şekillendirmek için bir yol aramaktadır. İki farklı hayatın kesiştiği bu beklenmedik bağ, hem yazarı hem de genç adamı derinden etkiler. Yavaş yavaş, birbirlerinin hikayelerinde ortak noktalar bulurlar ve içsel yolculuklarında birbirlerine rehberlik ederek, geçmişte aldıkları kararları gözden geçirirler. Bu dostluk, her ikisi için de hayata dair yeni bir perspektif kazandıran bir keşif sürecine dönüşür.