Brian De Palma'nın 1980'lerde Tony Montana karakteriyle üç saatlik bir sinema şölenine dönüştürdüğü "Scarface" hikayesi, köklerini 1931 yapımı aynı isimli filmden alır. Bu eski versiyon, uzun yıllar gizemini korumuş olan ve sinema tarihine damga vuran bir eser niteliğindedir. 1931 yapımı "Scarface", efsanevi yönetmen Howard Hawks, ünlü senarist Ben Hecht ve hayatı filmlere konu olmuş Howard Hughes'un ortak çalışmasıdır. Bu film, Amerikan sinemasında "klasik" ve "yön verme" niteliklerini hak eden bir yapım olarak kabul edilir.

1931 yapımı "Scarface", Armitage Trail’in aynı adlı romanına dayanır ve ana karakter Tony Guarino üzerinden anlatılır. Sicilya kökenli bir serseri olan Tony Camonte'nin hikayesini anlatan film, küçük suçlardan pişerek büyüyen ve Chicago’nun yeraltı dünyasında zirveye çıkmaya yemin eden bir adamın öyküsüdür. Tony Camonte, megaloman seviyedeki kazanma hırsı ve acımasız "dağlı" teknikleriyle dikkat çeker.

Tony’nin yükseliş hikayesinde, etrafındaki herkes onun için sadece birer araçtır. Kendi patronundan şehri yöneten güç odaklarına kadar herkes, Tony’nin bitmek bilmeyen hırsının kurbanı olur. Filmde, bu amansız yükselişin bedelini ödeyen kişiler arasında, hastanede gerçekleşen suikast sahnesinde olduğu gibi, bir buket çiçek ve birkaç kurşunla hayattan koparılanlar da yer alır.

De Palma'nın Tony Montana'sı ile Hawks'ın Tony Camonte'si arasındaki paralellikler ve farklılıklar, her iki yapımın da kendi dönemlerinin kültürel ve toplumsal dinamiklerini yansıtması açısından önemlidir. Her iki film de, birer suç epikası olarak, karakterlerin göz kamaştırıcı yükselişlerini ve nihai düşüşlerini etkileyici bir şekilde işler.