2004 yılı, zaman yolculuğunun artık bilim kurgu olmaktan çıkıp gerçek bir teknolojiye dönüştüğü bir dönemi temsil ediyor. Ancak bu olağanüstü yetenek, yalnızca bilimsel keşiflerin ötesine geçerek, geçmişi manipüle etmek ve güç elde etmek isteyenlerin hedefi haline gelmiştir. Böylesine çalkantılı bir dönemde, eski polis memuru olan ve Zaman Uygulama Komisyonu’nda çalışan bir ajan, hem zamana hem de kendi içsel çatışmalarına karşı bir savaş vermek zorundadır.

Jean-Claude Van Damme, bu bilim-kurgu geriliminde kararlı ve yetenekli bir zaman polisi olarak izleyicilerin karşısına çıkıyor. Film, yalnızca yoğun aksiyon ve dövüş sahneleriyle değil, aynı zamanda zamanda yapılan en ufak bir değişikliğin bile nasıl büyük sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne seriyor. Karakterin geçmişteki trajedilerle yüzleşmesi ve sevdiklerini koruma çabası, hikâyeye dokunaklı bir romantizm katarken, izleyicileri ahlaki ikilemlerle baş başa bırakıyor.

Filmin diğer dikkat çeken unsurlarından biri, politik hırsın ve iktidar oyunlarının zaman yolculuğu teknolojisiyle nasıl bir tehlikeye dönüştüğünü gösteren derinlemesine işlenmiş hikâyesi. Ron Silver’ın karizmatik ve tehditkâr bir şekilde hayat verdiği antagonist karakter, filmdeki gerilim unsurlarını zirveye taşıyor. Onun performansı, zamana karşı verilen bu epik mücadelede Van Damme’ın karakterine mükemmel bir karşıtlık oluşturuyor.

Şaşırtıcı özel efektleri, gerilim dolu atmosferi ve çarpıcı dövüş koreografileriyle film, zaman yolculuğunu temel alan hikâyeler arasında unutulmaz bir yere sahip. Hem aksiyon tutkunları hem de bilim kurgu meraklıları için etkileyici bir deneyim sunuyor.