Filmde, Zohan karakteri, Adam Sandler'ın canlandırdığı, karikatürize bir İsrail komandosu olarak karşımıza çıkıyor. Zohan, kurşun yağmurları altında, tam anlamıyla bir savaş makinesi gibi hareket eden, Mossad ajanı olarak her türlü tehlikeye karşı donanımlı bir kahraman. O, her türden silahı ustalıkla kullanabilen, yüksek binalardan atlayıp akrobatik hamlelerle yer değiştirebilen, her operasyondan başarıyla çıkan bir süper asker. Aksanı, ilginç saç tarzı ve benzersiz yetenekleriyle etrafındaki herkesi şaşırtan bu kahraman, mükemmel bir askeri kariyere sahiptir.

Ancak, Zohan’ın asıl hayali bambaşkadır. Yıllar süren operasyonlar ve savaşlardan sonra, aslında tek arzusunun kuaför olmak olduğunu fark eder. Hayallerini gerçekleştirmek adına radikal bir karar alır: Kendini ölmüş gibi gösterir ve İsrail’den ayrılarak New York’a kaçar. Burada, sakladığı kimliğiyle yeni bir hayat kurar ve saç stilisti olarak çalışmaya başlar.

Zohan'ın saç stilisti olma konusundaki tutkusu o kadar büyüktür ki, kısa sürede bir müşteri kitlesi edinir ve kariyerinde başarıya ulaşır. Fakat geçmişi onu New York’ta bile rahat bırakmaz. Mossad ajanı olarak geçirdiği tehlikeli günler ve İsrail'deki düşmanları bir şekilde yeniden peşine düşer. Zohan, hem kuaförlük hayalini sürdürmek hem de peşini bırakmayan eski düşmanlarıyla başa çıkmak zorunda kalır. Bu süreçte, aksiyon ve komedi dolu olaylar birbirini izlerken, Zohan’ın hem kendi kimliğiyle hem de hayallerini gerçekleştirme çabasıyla mücadelesine tanık oluruz.