Issız kırsalda, çobanlıkla geçimlerini sağlayan küçük ve kendi hâlinde bir ailenin tek oğlu olan Michael, hasta babası Ray ile birlikte sade ama zorluklarla dolu bir yaşam sürmektedir. Doğanın sertliği kadar, insan ilişkilerinin de acımasız olduğu bu taşrada, baba-oğul yalnızlıklarını koyun sürüleriyle, geçmişin gölgeleriyle ve aralarındaki güçlü bağla paylaşırlar.

Ancak bu sessiz düzen, aynı bölgede yaşayan ve yıllardır süregelen bir husumetle rekabetin içinde oldukları Gary ile oğlu Jack'in yeniden sahneye çıkmasıyla sarsılır. İki aile arasında görünürde sessiz kalan fakat yılların biriktirdiği öfkeyle dolup taşan düşmanlık, küçük bir anlaşmazlığın büyümesiyle patlak verir. Önce sözlü tartışmalar, ardından fiziksel sınır ihlalleri, ve nihayetinde geri dönüşü olmayan bir trajedi...

Çobanların sessiz coğrafyasında başlayan bu gerginlik, iki nesli de etkisi altına alır. Babalar, geçmişin yükünü ve hatalarını yeniden yaşarken; oğullar, bu eski düşmanlığın ortasında kendi yollarını ve kimliklerini bulmaya çalışır. Michael, bir yandan hasta babasını korumaya çalışırken, diğer yandan adalet, öfke ve merhamet arasında parçalanan duygularla yüzleşmek zorunda kalır.

Film, kırsal yaşamın yalnızlığını, baba-oğul ilişkilerinin karmaşıklığını ve insan doğasının karanlık yönlerini güçlü bir dramatik dille işlerken; iki ailenin çatışması üzerinden geçmişle hesaplaşma, intikamın yıkıcılığı ve affetmenin bedeli gibi temaları da derinlemesine sorgular. Herkesin kaybettiği bu topraklarda, en büyük savaş kalbin içinde yaşanacaktır.