Tam sekiz yıl önce, vizyoner iş adamı John Hammond, bilim dünyasını sarsan devrim niteliğindeki Jurassic Park projesini hayata geçirmişti. 65 milyon yıl öncesine, dinozorların hüküm sürdüğü çağa ait fosilleşmiş sivrisineklerden elde edilen kan örneklerinden yola çıkarak, genetik mühendislik mucizeleriyle bu devasa yaratıkları yeniden hayata döndürmüştü. İlk park, trajik olaylarla sonuçlanmış ve Jurassic Park’ın kapıları kapatılmıştı. Ancak Hammond’ın hırsı ve bilimin sınırlarını zorlamaya duyduğu inanç durdurulamazdı. Yıllar sonra, Isa Sorna adası dışında bir başka adada, gizli bir laboratuvarda yeni türlerin üretildiği daha büyük ve daha tehlikeli bir proje başlatılmıştı.

Bu kaotik geçmişin ardından, paleontolog Dr. Alan Grant, dinozorlarla ilgili geçmiş deneyimlerine rağmen, mesleki tutkusunu kaybetmemişti. Dinozor kemikleri üzerinde yaptığı araştırmalarla bilim dünyasında saygın bir yer edinmiş, tehlikeli canlıların yeniden canlandırılmasının ötesinde, onların tarihini ve evrimini incelemeye odaklanmıştı. Dinozorların hayranlık uyandıran, ancak ölümcül dünyasından uzak durmak için elinden geleni yapıyordu.

Bir gün, sıradan bir çalışma gününün ortasında, Grant’in kapısı çalınır. Kapıda, son derece varlıklı olduklarını söyleyen bir çift, ona beklenmedik bir teklifle gelir. Çift, Grant’i Jurassic Park tesislerine düzenleyecekleri bir uçak turuna katılmaya ikna etmek ister. Görünüşte bu sadece bir turistik gezi gibi dursa da, çiftin teklif ettiği büyük miktarda para Grant’in ilgisini çeker. Başlangıçta isteksizdir, çünkü eski hatıraları ve yaşadığı dehşet verici deneyimler hala zihninde tazedir. Ancak, bilimsel merakı ve karşı konulamaz maddi teklif, sonunda onu bu tehlikeli maceraya atılmaya ikna eder.

Fakat Grant, bu yolculuğun sıradan bir gezi olmadığını kısa sürede fark eder. Çiftin niyetleri, göründüğünden çok daha farklıdır. Adada güvenli bir tur yerine, Grant kendini yeniden dinozorların hüküm sürdüğü, vahşi doğanın ortasında bulur. Kandırıldığını ve tuzağa düşürüldüğünü anladığında, işler hızla kontrolden çıkar. Dinozorların yeniden canlandırılmış korkutucu dünyasında, bir kez daha hayatta kalmak için mücadele vermek zorunda kalır.

Bu yolculuk, sadece dinozorların arasında hayatta kalma mücadelesi değil, aynı zamanda insan hırsının ve doğayı kontrol etme çabasının korkunç sonuçlarını bir kez daha gözler önüne seren bir deneyim olacaktır. Dr. Alan Grant, bir kez daha kendini, bu ölümcül yaratıkların karşısında bulurken, bilimsel etiğin, hırsın ve doğanın gücü karşısındaki insan acizliğinin sınırlarını keşfeder. Bu tehlikeli yolculuk, Grant’in hem bilimsel kariyerinde hem de kişisel hayatında derin izler bırakacaktır.