Paris'in gölgeli ve karmaşık bir mahallesinde, korkunç cinayetler işlenmektedir. Bu cinayetler, Türk mahallesini hedef almış ve kurbanlarını tanınmaz hale getiren acımasız işkencelerle doludur. Katil veya katiller, insanlık dışı yöntemlerle cinayetler işleyerek mahallede korku dolu bir atmosfer yaratmıştır. Bu vahşi suçlar, Paris polis teşkilatını alarma geçirmiştir ve katilleri yakalamak için bir an önce harekete geçilmesi gerekmektedir.

Bu karmaşık soruşturma, deneyimli polis şefi Paul Nerteaux'ya verilir. Nerteaux, olayın boyutlarını anlamaya çalışırken, cinayetlerin arkasındaki sır perdesini aralamakta zorlanır. Her yeni soruşturma, onu daha da çıkmaza sokar; elde edilen deliller yetersizdir ve cinayetlerin ardındaki motivasyon belirsizdir. Olay yerinde bırakılan ipuçları, çözüme giden yolda bir adım bile ilerleyememesine neden olur. Nerteaux, işin içinden çıkamayacağını anladığında, bu labirentte ona rehberlik edebilecek birine ihtiyaç duyar.

Nerteaux, Türk topluluğunu iyi tanıyan ve bu mahallenin karanlık köşelerine hâkim olan birinden yardım almaya karar verir. Jean-Louis Schiffer, eski bir polis memurudur ve geçmişinde karanlık olaylara karışmış, yasal sınırları aşmış bir adam olarak tanınır. Schiffer, yasadışı operasyonlar ve kirli işlerle anılan bir geçmişe sahiptir. Bu nedenle, hem meslektaşları hem de Türk topluluğu arasında pek sevilmez. Ancak Nerteaux, Schiffer'ın bu davayı çözmek için gerekli olan bağlantılara ve bilgiye sahip olduğunu düşünür.

Nerteaux ve Schiffer, bu zorlu davayı birlikte araştırmaya başlarlar. Ancak, her şeyin göründüğü gibi olmadığı kısa sürede ortaya çıkar. Schiffer, davayı kendi yöntemleriyle çözmeye kararlıdır ve bu süreçte kimseye güvenmez. Onun kafasında, kimsenin bilmediği ve belki de hiç kimsenin anlayamayacağı karmaşık planlar vardır. Schiffer'ın gerçek niyetleri zamanla daha belirgin hale gelir ve bu da Nerteaux'yu zor bir duruma sokar.

Bu karanlık ve gerilim dolu hikaye, sadece cinayet soruşturmasıyla sınırlı kalmaz. Anna ve iki adamın yollarının kesişmesiyle birlikte olaylar daha da karmaşık hale gelir. Karakterler arasındaki bağlantılar, derinleşen sırlar ve açığa çıkan gerçekler, hikayenin sürükleyici yapısını oluşturur.

Filmin çekimlerinin bir kısmı, İstanbul ve Kapadokya'nın mistik ve tarihi atmosferinde gerçekleştirilmiştir. Bu egzotik ve gizemli mekânlar, hikayeye daha da derinlik katarken, izleyiciyi olayların içine çeker. Film, Jean-Christophe Grangé'ın ünlü kitabına dayanmaktadır ve onun özgün tarzını yansıtan bir senaryoya sahiptir. Grangé'ın karakterleri ve olay örgüsü, izleyiciyi gerilim dolu bir yolculuğa çıkarırken, insan doğasının karanlık yanlarını da gözler önüne serer.