Yeni anne olmuş bir kadın, hayatını düzene koymak için bir bakıcı tutar. Başlarda bu bakıcı, güvenilir ve sevecen bir yardımcı gibi görünür. Ancak, zamanla anne, bakıcının davranışlarında tuhaflıklar fark etmeye başlar. Önceleri küçük görünen bu detaylar – çocuğuna aşırı bağlılık göstermesi, kocasıyla fazla samimi olması ya da evin sınırlarını aşan kararlar alması – anne için endişe verici bir hal alır.

Kadın, giderek artan bu huzursuzluk karşısında, bakıcının çocuğuna ve evliliğine yönelik gerçek niyetlerini sorgulamaya başlar. Kocası ise, bu şüpheleri basit bir paranoyadan ibaret olarak görerek ciddiye almaz ve eşine destek olmaktan kaçar. İzole edilmiş hisseden anne, hem çocuğunu hem de evliliğini korumak için gerçeği kendi başına ortaya çıkarmaya karar verir.

Bir gece, anne bakıcıyı gizlice izlemeye başladığında, onun hakkında daha fazla bilgi edinir. Bakıcının geçmişine dair bazı ürkütücü gerçekler keşfeder: Daha önce çalıştığı ailelerde benzer sorunlar yaşanmış, hatta bir çocuk ortadan kaybolmuştur. Ancak, bakıcının bu sefer çok daha planlı ve hesaplı bir şekilde hareket ettiği anlaşılır. Onun davranışları sadece çocuğa olan ilgiden değil, aynı zamanda annenin yerini almak istemesinden kaynaklanmaktadır.

Anne, tüm şüpheleriyle yüzleşirken hem kocasını hem de çevresindekileri bu duruma ikna etmeye çalışır. Ancak, bakıcı görünüşte kusursuz bir dış imaja sahip olduğu için kimse ona inanmaz. Çaresiz kalan anne, kendi çabalarıyla bir plan yaparak bakıcının gerçek yüzünü ortaya çıkarmak zorundadır. Bu süreçte, hem kendi güvenliği hem de bebeğinin güvenliği büyük bir tehdit altındadır.

Gerilim dolu hikâye, bir annenin çocuğunu korumak için neler yapabileceğini ve paranoya ile gerçeği ayırt etmenin zorluğunu işlerken, izleyiciyi anne ile birlikte bu tüyler ürpertici yolculuğa çıkarıyor.