Tunus’un sıcak ve karmaşık sokaklarında, kendi kimliğini ve yaşamını bulmakta zorlanan genç Hedi, ailesinin ve özellikle annesinin tüm iyi niyetli çabalarına rağmen hayatını rayına oturtamaz. Kendisini çevresine yabancı, iç dünyasında ise huzursuz hisseder; bu durum onu yalnızlık ve umutsuzluk girdabına sürükler.

Ancak, hayatı Rym ile tanışmasıyla birlikte beklenmedik bir dönüşüm geçirir. Rym’in güçlü karakteri, samimiyeti ve anlayışı, Hedi’nin kapalı kalmış dünyasında yeni kapılar aralar. İki genç arasında gelişen bu özel bağ, Hedi’nin kendi değerini keşfetmesine ve hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için gereken cesareti bulmasına olanak tanır.

Bu hikâye, sadece bireysel bir değişimi değil, aynı zamanda kültürel çatışmalar, gençlik sancıları ve insanın kendini bulma yolculuğunu da derinlemesine işler. Hedi’nin Rym’le olan ilişkisi, onun hayata ve kendine dair umutlarını yeniden yeşertirken, izleyiciye de unutulmaz bir içsel yolculuk sunar.