Gerçek bir hikâyeden esinlenerek anlatılan bu dram, on yıllık dostluklarını her şeyin önüne koyan Magen ve Heidi'nin karmaşık ilişkisini konu alıyor. İkisi de birbirlerini yıllardır tanıyor, ancak bu güçlü bağın altında yatan sırlar, bir trajediyle gün yüzüne çıkıyor.

Magen, Heidi’nin hamileliği sırasında onun yanında olmak için, kendisinin de hamile olduğunu iddia eder. Bu iddia, Heidi'nin hamilelik sürecinde bir destek unsuru gibi görünür. Ancak asıl niyetleri, Heidi'nin Austin'de doğum yapması ve Magen’in Houston'dan onun yanına gitmesiyle birlikte sorgulanmaya başlanır.

Heidi, doğumdan birkaç hafta sonra aniden kaybolur. Üstelik yeni doğan bebeği de yanındadır. Bu kayıp, hem aileyi hem de dost çevrelerini şok eder. Ancak olayın daha da karmaşık bir hale gelmesi, Magen'in bu süreçteki rolüne dair şüphelerin ortaya çıkmasıyla başlar. Magen'in masumiyeti ve Heidi'ye olan sadakati sorgulanır. Yavaş yavaş, Magen'in hikâyesindeki boşluklar ve tutarsızlıklar gün yüzüne çıkar.

Yetkililer, Magen’in hareketlerini araştırdıkça, onun karmaşık ve ürkütücü bir planın içinde olduğunu keşfeder. Görünüşte zararsız bir dostluk hikâyesi, yerini çarpık niyetlerin ve yalanlarla dolu bir ağın gerilimine bırakır. Magen’in gerçek amacı, Heidi ve bebeğinin kayboluşuyla bağlantılı mıdır? Yoksa bu sadece yanlış anlamalarla dolu bir trajedi mi?

Bu gerçek olaydan uyarlanan hikâye, sadakat, ihanet ve insan doğasının karanlık yönlerini sorgulayan bir gerilim sunuyor. İzleyiciyi her adımda ters köşeye yatıran anlatı, dostluk maskesi altında saklanan sırların yıkıcı etkisini gözler önüne seriyor.