Bastırılmış Duyguların Uyanışı: Yasak Aşkın Keşfi

Geleceğin steril ve düzenli toplumunda, insan duyguları geçmişin bir hatası olarak görülmüş ve tek bir günlük vitaminle tüm duygusal karmaşıklıklar ortadan kaldırılmıştır. Korku, öfke, keder ve hatta mutluluk... Tüm hisler artık kontrol altında, bireyler mükemmel bir düzen içinde yaşamaktadır. Bu dünyanın sakinleri, mantığın egemen olduğu, karmaşadan arınmış, duygusuz bir cennetin içinde varlıklarını sürdürmektedirler.

Ancak, bir genç çiftin merakı, bu kusursuz sistemin temellerini sarsacak bir zincirleme reaksiyonu başlatır. Günlük ilaçlarını almayı reddettiklerinde, ilk başta bir tür hastalığa yakalandıklarını sanırlar. Ama çok geçmeden içlerinde yeşeren yepyeni hisleri keşfederler: Kalp çarpıntısı, tutkuyla dolu dokunuşlar, kahkaha, hüzün ve en önemlisi, aşk.

Başlangıçta heyecan verici bir deney gibi görünen bu kaçış, kısa sürede tehlikeli bir oyuna dönüşür. Duyguların kontrol altında tutulduğu bu dünyada, aşk bir sapkınlık, şehvet bir hastalık, özlem ise bir tehdit olarak görülmektedir. Yetkililer, sistemin işleyişini bozan bu genç çiftin izini sürmeye başladığında, onların yalnızca kaçmakla kalmayıp, duyguların ve insan olmanın gerçek anlamını savunmaları gerekecektir.

Şimdi, ya bu yasak aşkın peşinden giderek bilinmez bir geleceğe yelken açacaklar ya da eski hayatlarına dönerek duygusuz bir varoluşa mahkûm olacaklar. Ama bir kez aşka dokunmuş bir kalp, bir daha asla eski haline dönemez...