Bir fizyoterapistin gizemli bir şekilde ortadan kaybolması, polis teşkilatını alarma geçirir ve geniş kapsamlı bir soruşturmanın fitilini ateşler. Olayın üzerine giden dedektifler, fizyoterapistin hayatına dokunan herkesi sorguya çekerken, görünüşte sıradan olan ilişkilerin ardında derin sırlar ve beklenmedik bağlantılar ortaya çıkmaya başlar.

Hastalar, meslektaşlar, aile üyeleri ve arkadaşlar birbiri ardına sorguya alınırken, her ifade, fizyoterapistin aslında göründüğü kadar masum bir hayat sürmediğini gözler önüne serer. Bazı hastaların ona saplantılı bir bağlılık geliştirdiği, meslektaşları arasında gizli rekabetlerin ve kıskançlıkların yaşandığı, ailesi içinde ise çözülmemiş gerginliklerin olduğu anlaşılır.

Soruşturma ilerledikçe, olayın bir kaybolma vakasından çok daha fazlası olabileceği ihtimali ağırlık kazanır. Fiziksel izlerin neredeyse hiç bulunamaması, dedektifleri daha da çaresiz bırakır. Ortada bir cinayet mi vardır, yoksa fizyoterapist kendi isteğiyle mi kayıplara karışmıştır?

Zaman daralırken ve kamuoyu baskısı giderek artarken, dedektifler hem kendi içlerinde hem de çevrelerinde kime güvenebileceklerini sorgulamak zorunda kalır. Gerçek, herkesin düşündüğünden çok daha karanlık ve karmaşıktır.

Ve finalde, açığa çıkan büyük sır, sadece fizyoterapistin değil, ona bağlı herkesin hayatını sonsuza dek değiştirecektir.