Tehlikeli bir deniz yolculuğunun ardından, Malezya'da bir kamp hayatı geçiren genç Vietnamlı Tinh ve ailesi, Kanada'da mülteci olarak kabul edilir ve Montreal'e yerleşirler. Yeni hayatlarına başlamak üzere, umut ve endişe karışık duygularla Kanada'ya adım atarlar. Ancak Tinh için adaptasyon süreci hiç de kolay değildir.

Montreal’deki yeni hayatına alışmaya çalışan Tinh, farklı bir kültür, dil ve toplumla karşı karşıyadır. Ailesinin yanı sıra, okulda ve sokaklarda, yabancı bir dünyada yalnız hisseder. Kanada'da eski hayatıyla bağ kurmaya çalışan Tinh, yeni arkadaşlar edinmeye çalışırken, geçmişteki travmalarının etkisinden de sıyrılamaz. Göçmenlerin yaşadığı yabancılaşma, dil engeli ve kimlik bunalımı gibi zorluklarla baş etmek zorundadır.

Ailesi, Kanada'da daha iyi bir hayat kurma umuduyla çalışırken, Tinh’in içsel mücadelesi devam eder. Aile baskısı, okulda dışlanma, kimlik arayışı ve toplumun beklentileri arasında sıkışan Tinh, bir yandan yeni bir kimlik edinmeye çalışırken diğer yandan geçmişinin izlerinden kurtulmaya çabalar.

Tinh'in hikayesi, göçmenlik sürecinin yalnızca fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda kültürel, duygusal ve psikolojik bir dönüşüm olduğunu gözler önüne serer. Montreal'in soğuk ve yabancı sokaklarında, Tinh'in içsel dünyasında sıcaklık ve kabul bulma yolculuğu başlar.