“Someone Like You”, Karen Kingsbury’nin aynı adlı çok satan romanından uyarlanan, derin duygulara ve zorlu bir arayışa dayanan etkileyici bir aşk hikâyesidir. Hikâyenin merkezinde, genç ve başarılı bir mimar olan Dawson Gage bulunmaktadır. Dawson, hayatının en zor dönemlerinden birini yaşamaktadır; çünkü en yakın arkadaşı London Quinn'i ani bir şekilde kaybetmiştir. London’ın ölüm haberi, Dawson’ı derinden sarsar ve hayatında büyük bir boşluk yaratır.

Dawson, bu acı kaybı atlatmaya çalışırken, London’ın geçmişiyle ilgili bir sırrı keşfeder. London’ın daha anne karnındayken ailesinden ayrılan bir ikiz kardeşi olduğunu öğrenir. Bu bilgi, Dawson’ın zihninde birçok soruyu beraberinde getirir ve onu, bu gizli ikiz kardeşi bulmak için zorlu bir arayışa sürükler. Dawson, bu görevin hem kendi iç huzurunu bulmasına yardımcı olacağını hem de London’ın anısına bir saygı duruşu olacağını düşünür.

Arayışı sırasında, Dawson’ın yolu, beklenmedik bir şekilde London’ın ikiz kardeşiyle kesişir. Bu süreçte, Dawson kendini hiç tahmin etmediği bir duygusal durumun içinde bulur. Kardeşin ortaya çıkışı, sadece Dawson’ın hayatında değil, London’ın ailesi üzerinde de büyük etkiler bırakır. Kayıp kardeşin varlığı, birçok eski yaranın yeniden açılmasına ve yıllardır saklı kalmış sırların gün yüzüne çıkmasına neden olur.

Dawson, bu süreçte London’ın ikiz kardeşine karşı derin bir bağ hissetmeye başlar. İlk başta sadece bir arkadaşlık olarak başlayan bu ilişki, zamanla çok daha derin duygulara dönüşür. Dawson, bu kişiye âşık olmaya başladığını fark eder, ancak bu durum onu büyük bir içsel çatışmaya sürükler. Dawson, London’ın anısına sadık kalmaya çalışırken, aynı zamanda hayatında yeni bir sayfa açmanın mümkün olup olmadığını sorgular.

“Someone Like You”, acı, kayıp, aşk ve yeniden doğuş temalarını işlerken, Dawson’ın içsel yolculuğunu ve karmaşık duygusal dünyasını derinlemesine keşfeder. Karen Kingsbury’nin kaleme aldığı bu hikâye, izleyicileri hem yürek burkan hem de umut dolu bir duygusal deneyime davet eder.