Katı kurallara bağlı, derslerine ve geleceğine odaklanmış lise son sınıf öğrencisi Mike, ailesinin baskısıyla yaz tatilini geçirmek üzere yerel bir ülke kulübünde cankurtaran olarak işe başlar. Mike başta, bu yeni ortamın kurallarına ve sorumluluklarına uygun şekilde davranmaya çalışır. Ancak kısa sürede, kulübün diğer cankurtaranlarının yaşam tarzının, katı disiplinli ve düzenli hayatından çok farklı olduğunu fark eder. Bu gençler enerjilerini sadece işlerine değil, aynı zamanda partilere, müziğe ve sonsuz yaz eğlencesine harcamaktadır.

İlk başta bu yeni çevreye uyum sağlamakta zorlanan Mike, zamanla cankurtaran ekibinin lideri ve yazın ruhunu en iyi yansıtan kişi olan Kayla'nın rehberliğinde, hayatın sadece kural ve planlardan ibaret olmadığını öğrenmeye başlar. Kayla, Mike'a risk almayı, spontane olmayı ve her anın tadını çıkarmayı öğretir. Bu süreçte Mike, sınırlarını zorlar ve kendini tanıma yolculuğuna çıkar.

Yaz boyunca Mike, sadece eğlenceyi keşfetmekle kalmaz; aynı zamanda dostluk, sadakat ve özgüven gibi hayatının önemli parçalarını da yeniden şekillendirir. Ancak yazın sonuna doğru, kulüpte beklenmedik bir olay yaşanır ve bu olay, Mike ve arkadaşlarını birlik olmaya zorlar. Mike, ilk kez kendi kararlarını vererek ve içgüdülerini dinleyerek hareket etmek zorunda kalır.

Bu unutulmaz yaz, Mike'ı sadece bir gençten çok daha fazlasına, hayatın iniş çıkışları arasında kendini bulan bir bireye dönüştürür.